top of page


Sürgünler
Tabii platformundan bir sürpriz geldi. İlk sezonuyla Sürgünler, beklentisiz başladığım ama beni fazlasıyla şaşırtan bir yapım oldu. Yerli yapımlarda, iyi örneklerine nadiren rastladığımız hapishane temalı diziler arasında, kendine ayrıcalıklı bir yer edindi. Özgün hikayesi, yönetmenliği, senaryosu ve oyunculuklarıyla her unsuru özenle işlenmiş, dengeli ve etkileyici bir çalışma.

İbrahim Kaçar
5 Tem


Heves Yiyiciler
Bir zamanlar bu topraklarda, bozkırın delikanlıları Türkmenlerle birlikte Koca Yörükler yürüdü. Bazen zorunlu iskanlarla, bazen sürgünlerle, bazen de konacak bir avuç toprak bulamadan... Gün oldu, devran döndü; Anadolu, Efelerine, Lazlarına, Dadaşlarına, Gakgoşlarına, Yiğidolarına, Seğmenlerine yurt oldu.

İbrahim Kaçar
5 Tem


Neandertallerin Kravat Tercihleri
Her insanın içinde bir karanlık vardır; insan, o karanlıkta bazen yolunu kaybeder. Kimi o karanlıkta pişmanlığını, kimi nefretini, kimi de yalnızlığını büyütür. Kimilerinin içindeki o karanlıkta ise bir barbar barınır.

İbrahim Kaçar
28 Haz


Mukadderat
Mukadderat, bir kadının meydan okumasıydı. Toplumun görünen ve görünmeyen sınırlarına sessiz ama derin bir başkaldırıydı. Sultan, alışılmışın çeperini nazik ama kararlı adımlarla kırdı; ne bağırdı ne ağladı. Sadece bir kürek toprak attı, "el alem ne der"in üstüne.

İbrahim Kaçar
24 Haz


Asgari Müşterek
Henüz paylaşacak bir şeyin olmadığı, bir çıkar kırıntısının insanlığı bulandırmadığı güzel anlarda; ben, ben, ben diye insanı ele geçirmeden az önce, içimizdeki hayvan. Ve o hayvan tepinmeye başlamadan, huzur içinde ayakta duran insanlık kısa bir zafer yaşar; herkes uzlaşır asgari müşterekte.

İbrahim Kaçar
31 May


Artık Her Şeyi Bilecek Kadar Genç Değilim *
Memleketimin her bireyi, bilir kişi makamındadır. Siyaseti bilmeyeni yoktur mesela. Mike Hammer ayarında dedektif, Jeff Bezos düzeyinde girişimcidir. Tırtılın karnını neşe ile doyuran, Ahmet Hamdi Tanpınar seviyesinde şairdir, Baudelaire' den araklaması bile şairane. Ekonomi bilmeyenin toplumdan dışlandığı yerdir ülkem, elini sallasan bilgeye çarpar. Erkeği adam gibi, hatunu Osmanlıdır bu toprakların.

İbrahim Kaçar
16 Eyl 2024


Heves Yiyiciler
Bir zamanlar bu topraklarda, bozkırın delikanlıları Türkmenlerle birlikte Koca Yörükler yürüdü. Bazen zorunlu iskanlarla, bazen sürgünlerle, bazen de konacak bir avuç toprak bulamadan... Gün oldu, devran döndü; Anadolu, Efelerine, Lazlarına, Dadaşlarına, Gakgoşlarına, Yiğidolarına, Seğmenlerine yurt oldu.

İbrahim Kaçar
5 Tem


Neandertallerin Kravat Tercihleri
Her insanın içinde bir karanlık vardır; insan, o karanlıkta bazen yolunu kaybeder. Kimi o karanlıkta pişmanlığını, kimi nefretini, kimi de yalnızlığını büyütür. Kimilerinin içindeki o karanlıkta ise bir barbar barınır.

İbrahim Kaçar
28 Haz


Hep Alacaklı Ebeveynler Kuşağı
Kendi fedakarlıklarına hayran bir kuşaktan, X kuşağına namı diğer kayıp kuşağa kalanlar: yokluklar, zorluklar, sözde özveriler… Her biri bir borç senedi gibi yapıştı üzerlerine. “Bizim zamanımızda” diye başlayan cümlelerin ardında, kendisinden sonra gelen herkes şanslı ve kıymet bilmezdi. Koruma adı altında yönlendiren, yönlendirme adı altında şekil vermeye çalışan bir kuşaktı onlar.

İbrahim Kaçar
14 Haz


Asgari Müşterek
Henüz paylaşacak bir şeyin olmadığı, bir çıkar kırıntısının insanlığı bulandırmadığı güzel anlarda; ben, ben, ben diye insanı ele geçirmeden az önce, içimizdeki hayvan. Ve o hayvan tepinmeye başlamadan, huzur içinde ayakta duran insanlık kısa bir zafer yaşar; herkes uzlaşır asgari müşterekte.

İbrahim Kaçar
31 May


Ankara’nın Bağlarından Arpa Boyu Yollarına
Toplumun zayıf belleği söz konusu olduğunda anlaşılır katettiğimiz yol. Eski masal tekerlemesindeki gibi: “Az gittik uz gittik dere tepe düz gittik altı ay bir güz gittik, döndük bir de arkamıza baktık ki bir arpa boyu yol gitmişiz.” Bazen bir arpa boyu etmez 325 yıllık yol. 1698-1699 veba salgınında, Sivas, Tokat ve Amasya coğrafyasında, heybelerle mezara taşınan çocuklardan, 2023 Kahramanmaraş depreminde kefensiz gömdüklerimize; kefen meselesinde aldığımız yolu gösterir bir

İbrahim Kaçar
8 Mar 2024


Mücbir Sebep Kavramı
Mücbir sebep kavramı, olağanüstü durumlarda gerçek kişiler ve devletin sorumluluklarını sorgulayan kapsamlı bir analiz sunuyor. Doğal afetler, kazalar ve beklenmedik krizlerin hukukta nasıl ele alındığı, sorumluluğun sınırları ve toplumsal etkileri derinlemesine tartışılıyor.

İbrahim Kaçar
12 Şub 2024


Seyyanen Eşitsizlik
Bir kısır döngü olarak seyyanen eşitsizlik: Kelime anlamı eşit bir biçimde, eşit olarak olacak ama eşitsizliğin terazisi olacak. Adalet duygusunu hırpalayacak, hatta yerle yeksan edecek. Prim miktarı, prim gün sayısının hesap cetvellerinde rakamsal bir değeri olacak ama çarpanının bir anlamı olmayacak.

İbrahim Kaçar
7 Şub 2024


Sosyal Açıdan İş Hayatı Eşitsizliği
Kamu ve özel sektör çalışanları için eşitsizlikler, daha en başından başlar toplumsal algıda. Dayın var mı? sorusuyla başlayıp, kimsesizlikte son bulan uzun ince yol, çalışan bireyler arasında önemli ayrıcalıklar ve adaletsizliklerle son bulur.

İbrahim Kaçar
7 Şub 2024


Sürgünler
Tabii platformundan bir sürpriz geldi. İlk sezonuyla Sürgünler, beklentisiz başladığım ama beni fazlasıyla şaşırtan bir yapım oldu. Yerli yapımlarda, iyi örneklerine nadiren rastladığımız hapishane temalı diziler arasında, kendine ayrıcalıklı bir yer edindi. Özgün hikayesi, yönetmenliği, senaryosu ve oyunculuklarıyla her unsuru özenle işlenmiş, dengeli ve etkileyici bir çalışma.

İbrahim Kaçar
5 Tem


Mukadderat
Mukadderat, bir kadının meydan okumasıydı. Toplumun görünen ve görünmeyen sınırlarına sessiz ama derin bir başkaldırıydı. Sultan, alışılmışın çeperini nazik ama kararlı adımlarla kırdı; ne bağırdı ne ağladı. Sadece bir kürek toprak attı, "el alem ne der"in üstüne.

İbrahim Kaçar
24 Haz


Kürk Mantolu Madonna
Kürk Mantolu Madonna, yalnızlığın, önyargıların, aşkın ve insan ruhunun derinliklerine inen eşsiz bir roman. Hayatın sıradan akışında kaybolmuş bir adamın, Raif Efendi'nin, bir tablo ve o tablonun ardındaki kadına duyduğu büyüleyici tutku, okuru sarsıcı bir içsel yolculuğa çıkarıyor.

İbrahim Kaçar
17 Haz


Karıncanın Su İçtiği
"Karıncanın Su İçtiği", savaşların, göçlerin ve yitirilen hayatların şiirsel bir yansımasıdır. Yaşar Kemal’in romanı, bir yandan geçmişin derin yaralarını açığa çıkarır, bir yandan da insanın içinde filizlenen umutları besler.

İbrahim Kaçar
18 Oca
bottom of page